Bakmak ve Görmek Arasındaki Fark: Katma Değer ve Değer Mühendisliği

Hepimizin bildiği gibi, bakmak ve görmek arasında büyük bir fark vardır. Bakmak, yalnızca bir yön değiştirme hareketidir; ancak her baktığınız şeyi göremezsiniz. Görmek, daha derin bir bilgi birikimini gerektirir ve gördüğünüz şeyle ilgili harekete geçtiğinizde, elde edilen sonuçlar muazzam değerler sunar. Fakat bu değerleri kazanmak için sadece görmek yeterli midir?

Araştırmalarımda bazen derinlemesine bir konuya dalarken, bazen de yan dallara kayarak yeni bilgiler ediniyorum. Proje yönetiminde kritik bir safha olan Ar-Ge (araştırma ve geliştirme) sürecinde, kalite çemberlerine dayanan kıyaslama sistemleri büyük bir destek sağlar. Derin bilgi elde etmek için kullandığınız araçların gözden geçirme kabiliyeti, gerçek katma değeri anlamanızı sağlar. Bu süreç, ‘değer mühendisliği’ olarak tanımlanır ve tasarım aşamasından üretime kadar hasar tespitini kapsar.

Tasarım ve üretim süreçlerindeki olası hatalar önceden planlanmalı, engelleme ya da süreç geliştirme çalışmaları ile katma değer yaratılmalıdır. Alınan değerler, evrimleşerek yeni fırsatlar doğurur ve kimi zaman sizi beklenmedik bir yola sürükler. 2010 yılında zamanın ötesinde kalamayan büyük şirketlerin çöküşü buna güzel bir örnektir. Krizden çıkmayı başaran şirketler ise, bilgiye sahip olmanın ve katma değer yaratmanın gücüyle yeniden ayağa kalkmıştır.

Doğadan ilham alarak, hatalardan ders çıkarıp yeni stratejiler geliştirmek, şirketleri güçlü kılan ana unsurdur. Öğrenen bir yapıya sahip olmak, hem kişisel hem ticari başarıların devamlılığını sağlar. Yıllarca bilim insanlarının araştırmaları sonucu elde edilen veriler, yeni terminolojilerle bize teknik standartlar sunar. Bu standartlar kimi zaman mali esaslarla, kimi zaman ise ISO, EN, DIN gibi tasarım aşamasında karşımıza çıkar.

Bu nedenle, bakmak ile görmek arasındaki farkı anlamak ve bu doğrultuda geçmişten ders alarak, kurumsal ve bireysel gelişimlerimize katkı sağlayacak yeni çözümler tasarlamak mümkündür.