Teknolojinin gelişimi incelendiğinde, büyük buluşların her zaman insanlığın ihtiyaçlarına dayandığı görülür. Bu ihtiyaçlar, genellikle belirli sorunları çözmeye yönelik olmuştur. Ancak, bazı buluşlar zamanla kötü sonuçlar doğurmuş, örneğin nükleer tehditler ve silah teknolojileri gibi. İyi niyetle başlayan bu buluşlar, başlangıçta faydalı görünse de sosyal ve çevresel tehditler yaratmıştır. Bu durum, jenerasyonlar arasındaki farklılıkları daha da keskinleştirirken, sosyal dünyamıza fiziksel olmayan ama bir o kadar tehlikeli tehditler eklemekte. İnsanlık sadece silahlarla değil, düşüncelerle de yok olma riskiyle karşı karşıya kalmaktadır. Nükleer savaşlar, soykırımlar ve görüş ayrılıkları gibi tehditler, insanın doğasında bulunan karşıtlık düşüncesiyle birleşerek varlığımızı tehdit ediyor.

Deneyimli jenerasyonların sahip olduğu bilgi ve birikim, Google, Bing gibi platformlarla yeni jenerasyonlara aktarılmakta. Ancak, bu platformlar deneyimlerin derinliğini tam olarak iletememekte, yeni jenerasyonlar bu bilgiyi anlamlandırmakta zorlanmaktadır. Bu, deneyimli jenerasyonlara büyük bir sorumluluk yüklemekte: Bilgiyi doğru bir şekilde aktarmak ve yeni jenerasyonlara rehberlik etmek.

Yeni jenerasyonlar, sahip oldukları öğrenme aşkı ve hızlı adapte olma yetenekleriyle yönlendirildiğinde büyük başarılar elde edebilirler. Bu yönlendirmelerin doğru yapılması, teknolojik buluşların tehditten çok fayda sağlayan yenilikler olmasını sağlayacaktır. Teknik olarak ne kadar iyi bir ürün veya hizmet geliştirilirse geliştirilsin, eğer sosyal uyumluluk göz ardı edilirse, o buluş tehdit yaratmaya devam eder. Bu nedenle, Ar-Ge faaliyetlerinde sadece teknik beceriler değil, aynı zamanda toplumsal etik ve insan hakları gibi DEI (Diversity, Equity, and, Integrity) ilkeleri de göz önünde bulundurulmalıdır.

Yeşil hidrojen ve hidrojen ekonomisi gerçekten sıcak konulardan biri
Perttu Koskinen
VP, Technology Application at Neste

Araştırma geliştirme süreçlerinde sosyal bilimlerin de yer alması, buluşların insan yaşamına ve çevreye zarar vermeden, toplumun refahına katkıda bulunmasını sağlayacaktır. İnovasyonun sürdürülebilir ve etik temellere dayalı olarak geliştirilmesi, yeni buluşların faydaya dönüşmesinin en önemli anahtarıdır.

Blog yazımızı NEO GUIDE firmamızdan da okuyabilirsiniz.

Yazıyı okumak için aşağıya tıklayınız.