Ülkeler arası ortak hedefler her zaman gelişim odaklıdır. Özellikle kültürel gelişim ve işbirliği başlıca hedefler arasındadır. Avrupa Birliği’ne uyum çerçevesinde, kimi zaman bilgi güvenliğine kimi zaman da standart işlerin yapılmasına destek verilmiştir. Destek kelimesi, bir şeyi yaparken size o konuyla ilgili yapamadığınız ya da yapmakta zorlandığınız alanda fayda sağlamak anlamına gelir. Önce sizin bir şeyleri yapabiliyor olmanız, sonra da başkasından bir fayda beklemeniz önceliklidir.

Sürdürülebilir kalkınma, güçlü kurumlar ve sağlam işbirlikleri gerektirir. Bu işbirlikleri, bilgi paylaşımı ve yenilikçi yaklaşımlarla desteklenmelidir.
António GUTERRES
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri

Peki, neden bu destekler size durduk yere bir fayda sağlasın? Ortak hedefe ilerlemek bir stratejidir. Stratejiyi yapanlar arasında yine ortak bir hedef belirlenerek bir amaca ulaşılır. Örneğin, Avrupa Birliği Türkiye ile inovasyon çerçevesi altında birleşerek inovasyon yapanların yeteneklerini artırmak amacıyla vergi teşvikleri ve bakanlıklar üzerinden destekler sunmaktadır. Teknoparklar, AR-GE merkezleri ya da Horizon projeleri gibi birçok alanda kendinizi gösterebileceğiniz ve akademik kabiliyeti olan ortamlarda geliştirme yapabilmeniz için destekler çıkarılmıştır. Destek dediğimiz konu kimi zaman teşvik, kimi zaman hibe, kimi zaman da istisna olarak karşımıza çıkabilmektedir.

Peki bunların farkı nedir? Hibe, yaptığınız faaliyete uygun, gerçekten araştırma kapsamında olan, henüz bir yerde yayınlanmamış ya da herhangi bir şekilde vücut bulmamış fikirlerinizin tüm yararlanıcılara fayda sağladığı alanlardır. İlk defa yapılacağı için nakit desteği, siz harcadıkça size sağlar. İstisna ise, bu yeniliği yaparken mevcutta sahip olduğunuz yasal zorunluluklara sizi dahil etmez ve size bir istisna pozisyonu yaratır. Teşvik ise, bu kardeşler arasında kimi zaman kredi, kimi zaman hibe, kimi zaman da istisna olabilmekte, ama daha çok bir kombinasyon şeklinde karşınıza gelmektedir.

Ülkeler birbirlerini kurumları üzerinden tanır ve bu destekleri de birbirine denk olan kurumlar ya da uygulayıcı kurumlar üzerinden sağlarlar. Her birimin uyguladığı fayda farklı olacağı için içeriği de farklı olacaktır. Daha önce de karşımıza çıkan birçok destek mekanizması, kendinizi uygulamada kanıtlayabilmenizi bekler. Kimi zaman bir akademik yayın, kimi zaman bir ihracat belgesi kanıt olarak sunulabilir. Öncelikler arasında sizin halihazırda yaptığınız iş olduğu için, kendinizi doğru tamamlayabilmeniz ve dokümante edebilmeniz çok önemlidir. Her zaman şirketleşme gerekmez; bazen şahıs olarak fikir sahibi olabilir ve yepyeni bir şirket kurabilirsiniz. Kimi zaman tek başınıza olmanızı tercih eder ve kuluçka gibi sistemlere yönlendirerek mentörler sağlar, süreci sizinle beraber yaşar. Kimi zaman da hazır sunduğunuz belgeleri profesyonelce değerlendirir ve sizden sadece sonuç raporunu ister.

Çoğunlukla destek mekanizmaları, yaptığınız işin %50 ortağı gibi sürekli yanınızdadır. Her adımınızda raporladığınız, danıştığınız ve hatta kimi zaman size itiraz eden olur. Bu sebeple destek mekanizmalarını kullanırken, kesinlikle ve kesinlikle dökümantasyon büyük önem kazanır. Birden çok firmanın ya da fikrin aynı anda doğru destek programına yönlendirilmesi için kurallar seti oluşturulmuştur. Bu kurallar seti, hakkaniyeti sağlamak adına dökümantasyon ile bir yarış içine girmenizi sağlar. Bu yarıştan başarılı çıkabilmeniz için sizi takip eder. Destek mekanizmaları sayesinde önemli bir algı oluşur. Bu algıyı yaratabilmek adına yapılan bütün çalışmalar, destekleri sağlayan mekanizmaların hedeflerine hizmet etmektedir. Böylelikle, taraflarda bulunan mekanizmalar tüm stratejilerini gerçekleştirmelerine yardımcı olur. Toplumsal hareketlilik ve algı düzeyinin doğru belirlenmesi için değişen dünyaya değişimi yöneterek ilerlemek isteyenler arasında kurulan bu mekanizmalar, geleceği ve geçmişi birleştirerek kitlelerin doğru kanalize edilmesini sağlar.