Daha önce hiç nükleer tıp işlemleri yaptırdınız mı? Veya vücudunuzda tarama yapılıp MR ya da PET çekimi için bir işlem yaptırdınız mı? Hastalıkların tanı ve teşhisinde kullanılan bu yöntemler, genellikle gelişmiş ülkelerdeki veri bankalarında bulunan hastalık tanımlamaları esas alınarak ve o ülkelerin çalışma koşulları doğrultusunda tasarlanmıştır. Tıpkı bir araba ya da buzdolabı gibi, bu cihazların da çalışacakları ortam değil, ana faaliyetleri tasarımda öncelikli olarak dikkate alınır. Ancak, tasarım bittikten sonra uygulamaya alındığında, tasarımdan ziyade kullanıcı ve kullanılacak ortamın koşulları da göz önünde bulundurulmalıdır. İşte bu noktada, “kullanıcı dostu” terminolojisi devreye girer.

Yenilikçi bir ürün ya da icat tasarlarken en çok dikkat edilmesi gereken nokta, çalışma koşullarıdır. Ne yazık ki bu koşullar, genellikle tasarım aşamasında ihmal edilip sonradan dikkate alınır. Bu noktayı gözden kaçırırsanız, ürünün farklı versiyonlarını devreye almak zorunda kalabilir ve tasarım aşamasına geri dönmek zorunda kalabilirsiniz.

Çalışma Koşullarının Önemi:

Çalışma koşullarının tasarımı nasıl etkilediğini birkaç örnekle açıklayalım:

  1. Nükleer Tıp Cihazları: Örneğin, sıcak bir ülkede hastalığınızın ölçülmesi gerekiyorsa ve kullanılan nükleer tıp cihazı Almanya gibi soğuk bir ülke için tasarlandıysa, bu cihazlar soğuk ortamlarda daha verimli çalışacaktır. Sıcak bir ortamda ise cihazın soğutma sistemi yeterli olmayabilir, bu da yanlış sonuçlar alınmasına veya cihazın arızalanmasına yol açabilir. Bu durumda, cihazın bulunduğu odayı soğutmak için klimalar yerleştirilir, bu da hastaların üşümesine ve çalışanların yaz ortasında kışlık kıyafetler giymesine neden olabilir.
  2. Araç Tasarımı: Bir arabanın tasarımının da çalışma koşulları üzerinde büyük etkisi vardır. Örneğin, Alman mühendisliği ile tasarlanan bir araçla sıcak bir ülkeye, örneğin Mısır’a gittiğinizde, aracın soğutma sistemi oradaki aşırı sıcaklık koşullarında yetersiz kalabilir. Bu durum, aracın performansını olumsuz etkileyebilir.
  3. Buzdolabı Tasarımı: Evinizdeki buzdolabının etrafını kapatırsanız, zamanla buzdolabının verimi düşer ve içeride bakteri üremesi başlar. Yiyecekler küflenmenin ötesinde, sağlığınızı tehlikeye atabilecek reaksiyonlar gösterebilir ve bu durumu kontrol edemezsiniz.
  4. Mimari Tasarımlar: Mimari tasarımlarda da çalışma koşullarına dikkat edilmelidir. Örneğin, Türkiye’de tasarladığınız dev heykelleri Abu Dabi’de bir otelde sergilemek istediğinizde, sıcaklık farkı nedeniyle heykel genleşebilir ve sabitlediğiniz platforma oturmayabilir. Ayrıca, karbon salınımı yüksekse, yerel yasalara göre heykelin kaldırılması gerekebilir.
Tasarım sadece nasıl göründüğü ve nasıl hissettirdiğiyle ilgili değildir. Tasarım, nasıl çalıştığıyla ilgilidir.
Steve Jobs
Eski icra kurulu başkanı, Apple

Tasarım sürecinde çalışma koşulları genellikle ihmal edilir, ancak bunlar sadece insanlar için değil, her türlü malzeme için de geçerlidir. Çeliğin, plastiğin çalışma koşulları, hatta çiçeklerin yaşama koşulları bile bu kategoriye girer. Doğru bir tasarım hayatta kalabiliyorsa, bu tasarım bütünsel olarak incelenmiş ve tüm çalışma koşulları dikkate alınmış demektir.

Uzun lafın kısası, içinde bulunduğunuz ekosistem ve habitat, birbiriyle uyum içinde olmalıdır. Eğer doğru bir tasarım yapıldıysa, bu tasarım sadece işlevsel değil, aynı zamanda çalışma koşulları açısından da uygun demektir. Tasarım aşamasında bu püf noktalarını göz ardı etmeyin; çünkü bu, ürünün başarısı için hayati önem taşır.